Kayıtlar

Rint ile Zahit

Rint ve zahit cennetin kapısına doğru yan yana ilerliyorlar, geniş kanatlı kapıya yaklaşırlarken rindi yüklendiği bir at arabası günahla, zahidi ise titreyen parmaklarıyla kavradığı iki günahla görüyoruz. Rint oldukça neşeli ve sevinçle günahlarını çekiştiriyor ardı sıra. Zahit ise endişeli ve korkarak ilerliyor cennet kapısına. Onun hâlini gören rint sesleniyor: “Neden böyle tedirginsin?”. Zahit yanıtlıyor: “Çokça günahım var, onlarla kapıdan nasıl girerim?..” Rint ağız dolusu gülümsüyor ve diyor: “At ardımdaki arabaya geçiveresin!”. Buradaki hikmet “biz” bilincinin kurtuluş oluşudur yani “sen”, “ben”, “benim”, “senin” ayrımının silikleşmesiyle “bizim” algısının artmasıdır. Müslüman insanın korku ve umut arasındaki varoluş hâlini de görebiliriz. Rint kurtuluşu umut eden ve zahit korku duyan yanımızdır, diyebilirim . Neticede rint ile zahit birdir.